Arar olduk

Bir hevâya daldı gönül Akıl sırra kadem bastı Ömür denen garip yolda Bize garip hâller oldu Dost dostuna ölür iken Dost kazığı icâd oldu Ana, baba, sonra yârken Yâr gönüle sığmaz oldu Komşu küle muhtâç idik Yan kapıya varmaz olduk Kırk kişiyle bir göz evdik Evde insan arar olduk Ezel hâle şaşar iken Şaşkın hâle dalar olduk Dîvânemiz...

Nağmesiz nida

Mihrâbın çatlağından sızdı gece Kandilsiz kalan sîn, nûra susadı Aklımın seyrine düşünce vuslat Her secdegâhta gölgem kısaldı Neyzârda...

Düş kırıkları

ellerimden düşüyor göğün kıyıları yıldızlar çatlıyor, parmak uçlarımda kırık camlardan bir dünya her dokunuşta kanıyor, kızıl bir nehir akıyor...

k’im’siz

Kimliğini arayan bir benliğin içsel yolculuğunu anlatan “kim’siz”, sessiz bir çığlığın şiirsel haritasını sunuyor.

Ey nâr-ı sükût

Sessizliğin içinde yanmayı, unutuluşu ve içsel sancıyı işleyen bu derin şiir, metaforlarla örülmüş bir aşk ve varoluş sorgusudur.

Nağme-i Meftûn

Aruz vezniyle yazılmış bu divan şiiri, aşkın derinliğini, suskunluğun yükünü ve sevgilinin bir tebessümle yarattığı çözülüşü zarafetle işler.

ölüm arkı

Varoluşun sınırında, yoklukla yüzleşen bir şiir. Sessizlik, aşk ve zamanın çöktüğü içsel bir yolculuk: ölüm arkı.

noktalı veda

Bitmemiş bir ayrılığın içsel yankısını taşıyan bu şiir, derin yalnızlık, sessizlik ve özlemle yoğrulmuş bir duygunun eşiğinde duruyor.

Yâ Rab

Kalpten dökülen dua dizeleriyle arınmayı, ilahi affı ve nefsin zincirinden kurtuluşu anlatan güçlü bir divan tarzı şiir.

h’içliğin adı

Varlıkla h'içliğin çarpıştığı bir iç ses şiiri. Sessizliğin içinde yankılanan bu şiir, çöküşün estetik ve metafizik izlerini taşır.

Mavera’ya sürüklenen

İçsel bir yalnızlıkla başlayıp zamansız bir sona doğru süzülen, mavera, ayrılık ve geçmiş izleriyle örülü serbest bir şiir.

Kadupul Çiçeği

Gece açıp sabahı görmeden solan Kadupul Çiçeği üzerinden, güzelliğin geçiciliği ve ömrün anlamını sorgulayan derinlikli bir şiir.