Sokak lambalarına gizlenmiş yüzler duruyor
Yüksek topuk, mini eteklerine asılmış umut
Tek bir celsede kirleniyor her gece
Olan bitene duyarsızlığın yükseldiği
Kaldırımlar boyu gölgeler
Rujlu dudakların arasında tüten sigaranın
Yükselen dumanında ısınmaya çalışırlar
Acaba ne olacak bu gece düşünceleri arasında
Derin iç çekmeleri ile titrerler
Kirpikleri arasına saklı hüzünleri
Bu yüzden manalı bakışlar atarlar
Her birinde farklı hikâyeler
Her birinde farklı drama köprüleri
Hangi suda yıkansalar kirliler
Gece üç/beş seferleri ve çığlıksı soluklar
Mahremine inmiş acının iç sızlamasıyla
Yeni bir sabaha kendinden geçmiş uyanıyorlar
Her şeye rağmen mutlu görünürler
Oysa kendi çıkmazlarına düğümlenmiş
Son bir soluk duruyor yüreklerinde
Kimse bilmez,
Şehrin kuytularına saklı hayalleri
Çoktan uçup gitmişler
Zevkler sokağı
İki farklı yaka gibi duruyor
Bir ucu parasıyla heyecan
Diğer ucuysa çıkmaz sokak
Yaşadıklarını hatırlamamak,
Yahut acılarını hafifletmek için
Genelde hepsi sarhoşlar
Düzün tersi, iyinin kötüsü
Ve hepsi kapı dışılar aslında
Zevkler sokağı
Kirletilmiş canların et pazarı
Her gece başkalaşan tenler narına
Isınmak için kendi ateşlerini yakarlar
Koyunun can, kasabın et derdi misali
Zevkler sokağı ve hezeyan
İstediğiniz kadar tekmeleyin hayatı
Arınıza düşen lekenin izi
Ancak musalla taşında temizlenir…