Semihhan Aydemir

sabıkalı şiir

özlemlerimi çarşaf edip şehrin kalabalığına serdim
geceleri saymazsak,
günde ortalama yüz bin insan önümden geçti
her yüzde bir/bir seni aradım desem yalan olur
çünkü her birine en az iki kez baktım
saçlarımın sakallarıma karışan dağınıklıkta
rüzgarın bulduğu ritim,
mistik bir hava katıyordu ince topuklara
yüz hatlarıma kazınan derin yarıkları,
kaldırım taşlarına düşen gölgelerde örtüyordum
bir ara içim geçmiş
gözlerimin gevşek vanasından sızan su,
zemini bozdu diye
belediye zabıtalarından ceza yedim
bu yüzden aç değilim, akşam yemeğine beni bekleme

sonradan aklıma geldi
aşk bodrumda yaşanıyor diye
caddenin karşısındaki fırının bodrum katına indim
hayalperest düşüncelerle sarıldığım un çuvalından,
aldığım o taze ekmek kokusuna doyamadan henüz
hırsızlık şüphesiyle gözaltına alındım
komiser amcanın sert bakışları arasında,
burnumun direğinin kırmızı iz bıraktığı,
nezarethane duvarıyla böylece tanıştım
genel bilgi toplama maksadıyla geçmişim soruldu
formu doldururken açık adresim olmadığı için
potansiyel suçlu olabilirmişim
bunu da, savcılığa sevk evrakı imzalatılırken öğrendim
karışık bir coğrafyanın belirsizliği içinde
biran kendi halime şükrettim
çünkü savcı bey, suç teşkil eden durumum karşısında şaşkındı
güvenlik güçleri büyük bir suçluyu yakalamışlardı
ki ben…
cürüm işlemiş aşktan hüküm giymek üzereydim
biran dönüp salona baktım
hani mahkumların yakınları arkada olur ya
belki sende oradasın diye ama yoktun…

Yer: Stockholm Tarih 29.01.2018 Saat:22:30 sıralarında…