Kalem sahibi ile iletişime geçin

Ben sana ah-u-zarım ya leylim
Hangi köşeye dönsem yolum sana çıkıyor
Ve yüreğim ellerimde bölünüyor
Hayatın bana beslediği husümet midir bilmem
Lakin bir adam düşün kendinden kaçak
Ve zebun bir çıkmaza sürüklenirken
Gitmek ile kalmanın arasında bucalıyor

Ben sana ah-u-zarım ya leylim
Bergüzar nine’nin ak saçlarında dahi kokun
Can yoldaşım, gecelerde beliriyor cemalin
Feza’dan mıdır, senden midir bilmem
Dolunayla birlikte denizime düşen bu nur

Ben sana ah-u-zarım ya leylim
Uyanmayı bilmeyen gecelerde ölü şehir
Ve ölü yüreğimdeki göçmen çocukları
Stockholm’de bir nida
Adeta sarmaşıklar gibi sarılıyorum düşüme
Ama yine de olmuyor burada sabah
Dudaklarımın kıyısında yetim kalmış cümleler
Göçebe hayatımın içinde yitiyorlar bir bir

Ben sana ah-u-zarım ya leylim
Zayıf bir umudun ipine tutunmuş
Zambakların dansa durduğu meyde demleniyorum
Doğrusu solumda bir sancı nüksediyor
Ve zehrini kusan sigaranın dumanında ölürken zaman
Çektiğim sen, üflediğim sen oluyorsun adeta

Ben sana ah-u-zarım ya leylim
Bir şair değilim, olamam belki ama
Esrik cümleleri toparlamaya çalışıyorum işte
Kim bilir belki bir gün seni bulur,
Belki de bir gün beni sana hatırlatırlar diye
Kendimce karalıyorum işte…

YORUMLA

DEVAMINI OKU
Duygularınızı yorumlayın

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.