Semihhan Aydemir

Sen yoksan; Üsküdar yok, aşk yok…

Çatlamış dudağımın kıyısında sükûnet çanları
Kum saati istasyonlarda şarap kokusu
Böğrüme oturmuş krampın acısıyla kıvranırken
Yüzüme ıslık çalıyor ekim rüzgârları

Özüme karışmış buhranlarda elma kurusu
Şehirde retina, miyop bakışlı kalabalıklar
Ve işitme engelli sokaklar arasında yitik duygular
Uzak ihtimallerin saçak bağladığı göz kapaklarımda sisler
Bu yüzden zikzaklar atıyorum dağılmışlığıma

Ceketimin yırtık cebinden dökülüyor umutlar
Ağır adımların prangalı haliyle iskeleye varıyorum
Üsküdar’dan Eminönü’ne manevra yaparken gemiler
Uzun menzilli bir silahın isabeti ile vuruluyor anılar

Biliyorum;
Sen yoksan Üsküdar yok, aşk yok…
Kızkulesi yalnızlığına aşina bakışlar
Dert etme yar-i handan
Güvez rengine köpüren dalgalarda bırakıyorum
Bırakıyorum kırmızı gül renginde özümü sana…