Kalem sahibi ile iletişime geçin

insan

kendi hayat portresini çekmeden
başka hayatlara sergi açmak iş değil dediğimde
parasız hippiye bakın diye alay edildim
oysa söylediğimin parayla bir ilgisi yoktu
üstelik parayı, hayatım boyunca
uğrunda yorulmama değecek bir eşya olarak dahi görmedim
yaşamın sırrı bir ömrün binde bir anında gizlidir
hayatın manası, gerçeğin kendisi
gerisi mala ile duvara sıva çekmek
boşlukları doldurmak gibidir
kendini avutma, hep bir şeyleri tamamlamak üzere
debelleşip durmaktır yaşamak dediğimiz

ne kadar bilirseniz bilin,
aklınızda bulunsun
bilmedikleriniz bildiklerinizden fazladır

bir kalbin sizi sevmesi,
bir yüzün size gülümsemesi sizden değildir
o, karşınızdakinin size bahşettiği bir armağandır
parayla satın alabileceğiniz bir şey hiç değildir
ve asla onun sahibi değilsiniz
kıymet bilmediğinizde geri alınır
üstelik ne hissedeceğinizin bir hükmü de yoktur

duyguların menfilikle karıştırılması
zenginlik kavramının değiştiği dünyada
cep ile cüzdan arasına sıkışıp
iş ile hesap arasında mekik dokuyor insanlık
ve bu, insana insanı unutturdu
kendini unutturdu…

Adem’in varlığından süregelen husumetler sürüyor
Kabil’in Habil’in kanını döktüğünden beri
hükmetme, zulmetme ve kan dökme
birini, bir şeyi kendinize ait sandığınız anda
ya kaybedersiniz ya da uğrunda bir şeyleri yok edersiniz

Serra Pelada (Çıplak dağ)
Brezilya’daki bir altın madeni
insanın tüylerini ürperten devasa çukur
insanoğlunun tarihini resmeden nokta
piramitlerin inşasını, babil kulesini
Süleyman’ın madenlerini ve dahasını
insanın güç elde etme uğruna neler yapabileceğini

hiç biri köle olmamasına rağmen
on binlerce insanın;
kölelik mefhumunun bir çuvalda gizli olduğu gerçeği
zengin olma hayalinin insanları köleleştirdiği nokta
neyse… tarihini okumanızı tavsiye ederim.

dünyayı paylaşma sorunu yüzünden
yaşımdan çok daha fazla savaşlar yaşandı
yasını tutmayı bıraktığımız sayısız ölümler
sağ kalanlara sunulan sürgünler
mülteci yaşamlar, açlıklar
ve beraberinde gelen ölümcül hastalıklar
dünya tarihinin utanç tablosunda sayısız madalya
öldürenin zafer naraları, öldürülenin çığlıklarını bastırırken
insanın insanla sınanma alışkanlığı
ah…
bana göre insanlık ruh hastası bir varlık

koca evrenin, milyon
bel ki de milyar canlı türünün içinde bir tür insan
tamam, muhteşem bir tasarım
aklını kullanabilen, düşünebilen, keşfeden
konuşmak gibi özelliği olan ve daha nice nimete sahip
ama hırsı bütün donanımı bir anda başka şekle çeviriyor
güç, ilahlaşma arzusu, tanrı ile yarışma adeta
insan vahşidir dediğimde inanmazlar…

bir gün hayatın tırmanma yokuşunda
totem direğinin en alt basamağında
yahut trango kulesinin en tepesinde
bir binanın onuncu katından düşmeyi düşünün
bir kaç saniye önce vazgeçemediğiniz
ne çok şeyiniz vardı
eminim hayal ettiğinizde hepsi önemsizleşmiştir

geleceğin ne getireceğini kim bilebilir
düşünce yere ineceğimi biliyorum
çığlık atmak yerine düşüşe teslim oluyorum
hayatta dibe çeken şeylerden kurtulmak için
kaybetmeyi göze alıp, özgürce yaşamak gerekir
başkaları için değil ama her şeye karşı sorumlu olarak
korkudan kaçarak değil, ona hükmederek
kaybetmekten korkmadan
daha insan gibi, insanca yaşamak…

YORUMLA

DEVAMINI OKU
Duygularınızı yorumlayın

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.