Hamdolsun!

Kalbim kırık bir pencere
Yoksulluk rüzgarı içime eser
Ne gidilecek bir yol
Ne sığınılacak liman kaldı
Epeydir bir girdabım kendime

Düşünceler volta atar beynimde
Soğuk duvar, dar hücreler
Ne huzurlu bir yastık
Ne endişesiz uyku kaldı
Örülür ruhuma giriftar düşünceler

Dış güçler ve enflasyon
Nas ile aşılır elbet
Ne işlerde biraz liyakat
Ne ölçülü bir iktisat
Tamamen neo klasiktir duygular

Sonra bir şimşek çıkagelir
Küfesi hep yoksulun sırtında
Ne vergide bir mizan
Ne tasarrufta bir nizam
Vurur yükü garibanın sırtına

Sofrada tuz, kuru ekmek
Aklımda manda ve yoğurt
Ne söğüt ağacında dal
Ne endişesiz yuva kaldı
Toplumla alay eder yöneticiler

Gerekirse soğan yeriz diyenler
Bu yazın tatile gittiler
Ne fikirde ince gül
Ne nazımda hikmet kaldı
Aklım sanki timarhane köşesinde

Bir ihtimaldir artık ihtilal
Beyaz ölüm veya istiklal
Ne mülkün temelinde adalet
Ne hukukun üstünlüğü kaldı
Hamdolsun! Bizi kıskananlar var.