Mabed-i ensar rükusunda vehm-i aşktayım Ellerime giydirilmemiş avuçlarının boşluğunda Revnak yağıyor vakitsiz gelen sonbahar yağmurları Vuslata düşünce, ardım sıra gelen bu özlemin Aklıma eştiği duygunun çukurundayım...
duvarı sıvar gibi ruhuma çift kat sıvadım seni unutma, mutluluğun harcı kalben sevmektir ne yapacaksan sevgiyle yap ki ömrü uzun olsun Allah var, seni öyle sevdim...
gönül arkımda hicran yemeni iki tur, üç hamle ve elimde tek pul var dönsem mi, bitsem mi, uzatsam mı oyunu gitmek, kalmak yada susmak aynı noktada...
Şehr-i kabus, gölgeler yükseliyor Nasıl bir acıdır ki feza da/hi ağlıyor Meftun-i lahzada cebir, Kamber, kubbe düşüyor Sana inat diyorsun Sol yanım kırılıyor… Ak gerdan şer-re...