beynimin içinde siren sesleri
kaçak gecenin pusunda zebun
naralar atan aşkı vururken zaman
arsızlar pazarına taklıyorum gözüm
meteliğe çarşaf sermiş gençlik
dans ettikçe kendinden geçiyor
gözü çıksın gecenin
görmez olsun sabahı
avucumda kapanmamış dua
şimdi ağız dolusu sövsem
gücenir yaradan
cilalı elleriyle tutup yakamdan
merhaba diyor tanımadığım kadın
bir baksa aynadan kendine
belki utanır!
ama yok…
dibini bulduğu kadehin etkisiyle
hangi yana baktığı belirsiz
kadın, kadınlığını
erkek, beyliğini unutmuş
kim kime manik atarsa hesabı
misket misali yuvarlanıyor yalanlar
çivisi çıkmış alemin be anam
ruhlarda ebola virüsü
mantık firarda, düşünce tutsak
ve fikir bitkisel hayatta
sövgüler sığından geçeyim dedim ama
tutmadı kendini dilim
ey moda aşklara piç duğuranlar
ölümün hangi rengini tatsanız
yaşadığınız kadar can acıtmaz…