şu dağlar, cengini susa vermiş bir giz boşluğu eteklerinde çağlardan kalma yorgunluk gözlerime çatık bakıyor yamaçları varlığıma yabancı benliğim dökülüyor yüzümden güneşe karşı durup ısıtırken üşümüşlüğünü...
Bu vecaya em bulunmaz Parelenme güzel yanım Derde derman kimse satmaz Aralanma sızan yanım Derdi türlü bu başımın Rengi tektir gözyaşının Şu içime akan gamın Payeleyip...
çek tabureni eza… dem seninle vahdet demidir köhne balkonun tozunda ah meylenip vah silkelemeyeli ne çok zaman olmuÅŸ gam sızan geceleri karaya baÄŸlayalım bu liman bizim,...
cidar sessizliÄŸin soÄŸukluÄŸu betona serpilmiÅŸ göz ıslaklığım gönül kapımın yegane mazgalı süngüsü kalbime geçmiÅŸ bakışların içimin tutuÅŸmuÅŸ harmanı biliyorum… bu feryat durduramayacak yokluÄŸunu ÅŸahadet ederim ki…...