Eşhasım derin bir kuyuntuda bu gece Aşk nadir bir akkorla oturuyor ruhuma Yüreğim virajlarının en zorunda Dudaklarımın arasında eziyorum güzafımı Yine filhakika hallerimdeyim bu gece Sabahları...
Ver elini, bak, günaydınla geldim güneşi getirdim kahvaltı ile sofrana al gözlerinden, simamı içeriye Ver yüreğini bak, bir buse getirdim namus ile alnına kondurmaya geri çevirme...
Nicedir düşünüyorum gidişatımızı Beynimin iki yanına iki tas koyup Birini doldururken, diğerini boşaltıyorum Dolu taşıyor, boş dolmuyor artık Gün/be/gün bölünmelerimiz An/be/an tükenişimizi görüyorum Görüyorum ve soluk...
Sana az, Bana fazla bu sevda Kabul… Git benden, Bak kızmıyorum bu sefer Unutma olur mu? Bana fazla olan sevdayıda al Yoksa küçücük kalbimi parçalar Ah...
Gezip dolaştığın yollarda taş kaldırım Sarılıp yattığın yorganında bir vurgun Apansız düşlerinde tayfun, poyraz misali Esipte saçlarına düşen, asi rüzgar ben olsam Her genç kızın hayaliyle...
Sen uykularındayken derin gecelerin Ben, bölük bölük uykuların nöbetindeyim Sen türlü rüyalarla sabahlara yürürken Ben, uyumamış gözlerle hüzünlerdeyim Sen efsun şafaklara açarken gözlerini Ben, kilitli kapıların...
Arda kalan yıllara bıraktım sevincimi Kuytu sokaklara, taş kaldırımlara sürdüm kokunu Koca şehirlere, renkli dünyalara sundum ruhunu Ve göğsümün değinliğine mıhladım bakışlarını Bende aşkı arama güzel...
Yar sıradan baht değilsin Gelip geçici taht değilsin Sözde biten laf değilsin Sen ufkumun güneşisin Beni biraz anlasana Yar bağımda gül değilsin Elimde bir kir değilsin...
Varım sen, yokum benim Ne yana dönsem zifiriyim Gidersem ayrılık, kalırsam acı Ortası yok bu hazinli aşkın Kalbim sen, acım benim Nerede dursam orda karanlık Gidersem...