İncinirsin diye yüreğim çatlayacak!
ve vuslata yelken açtı düşlerim
karışık bir coğrafyanın
hayata acı ekilmiş merkezinde
kendi iç çekmelerimi yaşıyorum
ürkme sevgili…
bu gördüğün adam, benim işte
bağışla…
ne misket yuvarlayacak çocukluğum
ne de masallar okunan uykularım
olmadı…
bu yüzden
dudaklarımın kıyısında ölü gülüşlerim
ve bu yüzden
beklentilerini karşılayamaz belki sözlerim
ki, acılar yurdu ana kucağım
yadırgayarak bakma öyle…
yüz hatlarımda duran derin izler
geçmişten baba yadigarı
anlatamam, anlayamazsın
çekinceli bakışlarımda duran tedirginliği
yıllar sonrasına…
ertelenen beklentilerde aktı zaman
ve öğrendim ki…
kendi acılarının
baş kahramını oluyor insan
haydi şimdi git…
yüreğimin kıyısında ölürken reyhanlar
göz kapaklarımda intihar ipi
bir salıncağı tutar gibi tutunuyorken hayata
bu yükü daha ne kadar taşıyacaklar?
git sevgili…
yoksa, incinirsin diye yüreğim çatlayacak…