günlerden yokluğun içimde biraz daha yer açıyorum döndüğünde selasını oku diye özleme mezar eşiyorum bugün kedere banıyorum ekmeğimi tuzsuz aşın pişmemiş hali gibi çatal kaşığa öfkelenip...
dört mevsimden biri düşünce üşüdü içim en çok sarı sonbaharı severdik sıcak çayın kaşık sesinde bakışırken kirpiklerin eyvallah eder, göğsüm kabarır, gönlüm eğilirdi sonbahar düşünce...
toprağın suya hasret dudaklarına düştü cemali gölgesi cüssemden büyük, gözleri çakmaktan çakın misali bir ateş topu gibi yüreğime indi bakışı sonbahara yüz sürerken düşlerim sirruslardan kopan...
Entarisini örtünmüş karanlık Göçebe mevsimin koynunda ay yalnızlığım Eylül zarafetiyle göç ederken güneş Gönül yanıma düşüyor çiğ Yaprak, yaprak üzerime yağıyor zemheri Fütursuzca geçiyorken üzerimden dengi...