Sevginin zerresinde yoktur gözüm Elimin tersinde duruyor karanlık yüzün Mekanın mı dar, yolun mu uzun? İmkansıza ser verdin, haberin var mı? Han değil, dardan da dar...
Ben sana ah-u-zarım ya leylim Hangi köşeye dönsem yolum sana çıkıyor Ve yüreğim ellerimde bölünüyor Hayatın bana beslediği husümet midir bilmem Lakin bir adam düşün kendinden...
Gülüşlerimde damalı hayat kırbacı Dudaklarımın kıyısında ölü cümleler Tüm ezberlerimi bozan sevdam Ruhumu kırbaçlıyor şimdi yokluğun Yitik düşlerimde göç halindeyim Milyonda bir ihtimale gebe seneler Bir...
Ve adını beynime kazıdığım Saçlarına örülü güneş avuçlarıma dolarken O en masum bakışlarını sevdim Ürkek bir ceylanın ellerinden tuttar gibi Ellerinden tuttukça büyümesin gözlerin Sabina… Yüreğimde...
beynimin içinde siren sesleri kaçak gecenin pusunda zebun naralar atan aşkı vururken zaman arsızlar pazarına taklıyorum gözüm meteliğe çarşaf sermiş gençlik dans ettikçe kendinden geçiyor gözü...
fondip atılmış bir kadehin kırık cam parçaları üzerine seriyorum gözlerini ıslanan tarafta sen, kanayan tarafta ben duruyorum en çok nerede kan kaybediliyorsa, oradayım zaman treninin peşine...
Tan sabahında ölümün yolcusuyum Artık hiç bir mertebe geriye döndüremez bizi Ne yas tutmanın, nede ağıt yakmanın faydası yok Seher vakitlerinde verildi bu aşkın telkini Ayrılık...
Dağı taşı yıkmazmıydım? Gözyaşına yanmazmıydım? Bir kelamın şule edip Şu cihanı yakmazmıydım? Ta uzaktan yol yürüyüp Sana gönül erdirip Bir damlacık gözyaşına Şu âlemi yıkmazmıydım? Kara...