Dîvânı erzelime gözlerin şen değince Kanatlanır kuşlarım vahdetin şevki ile Zindanlar gelişinle aşkı gülşen olunca Yeniden ayaklanır bezmi elest şan ile Teni canbâz göğsüme yaslayınca hârını...
şimdi beni anlayamazsın sen benim kadar sevmedin ki avuçlarına inince sahipsiz bir dua o zaman konuşuruz dudakları güveze boyanmış kız o zaman konuşuruz… ölü şehrin kalabalığında...
her şey daha iyi bir gelecek içindi kurulan hayaller, ulaşılmaz gerçeklerimiz ve varsayım ile tutunduğumuz yılar hepsi bir hayalden ibaretmiş bilemedik… kendi yanılgılarımızda kayboldukça sığındığımız yalnızlığı...