Zahit şarabından içip cevreden Her mey sunan demde saki değildir Can nakışlı bağda seyran ederken Her gördüğün yeşil haki değildir Garip bir hal ile yola düşerken...
sırtımda taş devrinden kalma bir ağrı ağrıyan yanımın emsiz reçetesi sevdalar anlaşılmazlığın kenar mahallesi benliğim bunca yüke rağmen günahlarımı giyinip mavera’dan geldim dünyanın bu arsız kuyularına...