sen yoksun… özlemler kuşanan yüreğimle seni kokundan öpüyorum sol yanım sancılı düşüncelerin en güç patikalarındayım çelişkili sorgularda yitik heyecanlarım elde hazan, kayba gebe zamana yürürken yokluğunu...
henüz olgunlaşmamış yüreğimin çiğindeyim al, büyüt beni koynunda tut elimden / kirpiklerime asılmış zifiri keşfedilmemiş hayallerime koşuyorum dumanlı başımda büğet bir sevda sevk-i seferde çoban yıldızım...
kanlı bir bıçağın sırtına binmiş duyguların, barutla sarılmış yarasının üzerine kus zehrini dünden kalma bayat ve soğuk çay artık ısıtamaz yüreğini ellerinin ayasına iyice kavra tavlını...