çek tabureni eza… dem seninle vahdet demidir köhne balkonun tozunda ah meylenip vah silkelemeyeli ne çok zaman olmuş gam sızan geceleri karaya bağlayalım bu liman bizim,...
ömrün mahzeninde ez(v)a kavrulmuşluğum kaç bin yıldan kalma omuzlarımdaki bu yük göğ(s)üm yorgun, zaman aşırganı omuzlarım kekre bir tat, üşüten bir lodos içimin akşamları giyinsem, esvabım...
farkettim ki… omuz ağrılarım kalbimin yükündenmiş serkeş duyguları giydirince ruhuma sarı sonbahar misali, saçaklarım aşk tutku dudağımın kenarından ısırır beni eza düşlerin veh haliyim gümüş tabakadan...
Bilemezsin Her fecrisadık esnasında ezayım ben Saklarım uruk ve esef yanlarımı Sen elemlenme begonyam Ansızın mevte karışacak olsam bile Seni üzemem Tün vakitlerine saklarım kıyımlarımı Fantasmalarıma...