şehvetin kollarından kurtul yüreğimihtirasın estirdiği rüzgarda dem yokhele dikil ayağa silkelen bugündüştüğün gafletten sana em yok bir çift gözün nuruna yüzünü dökmehasmının yüzünde gözün kör etmesevdikçe...
dedim ya olsan baştan severdinkimbilir…merakla beklenen o sahne görülürdühani tozla kaplı yüzüme değince avuçlarıngözden damlayan yaş, yanaktan silinirdigönül koltuğundan acılar kalkarheyecanlar umuda alkış tutardı protokolü oluşturan...
Aşkın asıl sahibi ve kainatın yaratıcısıBu benim sana boyun büküşümVesileyi hallerden geçerken öyleKalbimi tarifsiz bir aşka düşürdüm Zamana ve mekana sığmıyor içimBüyüdükçe büyüyor, çatlayacak yüreğimRuhum bedenin...
Benden çok sana benziyor diye yüreğimİçimi dışımdan, ruhumu tenimdenNefeslerimi sesimden, düşlerimi gördüğümdenSeni benden daha çok yaşıyorum… Sen olmasan, aşk olmazdı.Aşk olmasa…Kaşların ay, kirpiklerin tülSaçların bağ, dilin...
güne henüz başlarken,perdelerini örtüyorum ışığınbilirsin…gece düşlerimin önü açık yoluhayallerime direksiyon sallıyorumuzunları yaktım…düşlerimi sana,aşkı kalbime şarjör gibi sürüyorum ve ocak’ta pişen aş’k…mutfak tezgahında seni düşlerkenboynun nefeslerime denk...
bakışlarını göğsüme çak diye durdum gönül kenarındasen geçerken yüreğimden ayaklanır içim, aşk bir tabur yürüyüşündeduygular feryad-i figan…sensizlik çığ gibi büyüyorken içimdenefes nefes seni döküyor üstüme… hava...
Seni sevdiğim gerçeğinden ve sana olan Aşk’tan gayrı ne varsa kahrolsun! Sen olmazsan… Heyecanlarımızı kim coşturacak? Kahkahalarımızı kim havaya kaldıracak? Sevgili… Sen olmazsan…. Yüreklerimizde kim kandiller...
Şerha duyguların mahzeninde sürükleniyor bedenim Odam soğuk, mekanım dar ve zaman ıslık çalıyor Yokluğun özleme dikiş atarken içimde Kısıtlı bir sevdanın cam kesiği kanatıyor kalbimi Derin...
Kalbin dilime attığı dikişte sükut-i lal Kaşının gözüme fırlattığı ok’tan a’ma’yım Bedir’de şehadet tutkunu Mihca bin Salih gibi Aşkın muharebesinde sana gönüllü şehidim Firdevs ırmağından geçiyorum...