DÜŞEŞ
kanlı bir bıçağın sırtına binmiş duyguların,
barutla sarılmış yarasının üzerine kus zehrini
dünden kalma bayat ve soğuk çay
artık ısıtamaz yüreğini
ellerinin ayasına iyice kavra tavlını
kazandıklarınla övüneceğin kadar
kaybedeceklerinle de ağlarsın
unutma!
bir daha şu anı yaşamaya imkanın olmayabilir
kim bilir,
belki bundan sonra atacağın zarlar hep yek gelir
zaten hayat çok fazla düşeş imkanı tanımaz insana
yaşam boyunca bir, iki, bilemedin üç kez şans verir
eylül’ü sonundan yakalamışken piyango gibi
ağustos’a inat seviş
at zarını, gün senin günün
gözlerine sevdakar yüreğimi dibinden söküver
bu kadar yakın, bu kadar iç içeyken
ürkek davranma
şans senden yana
düşeşte sen, hep yekte ben
şimdi yakala…
YORUMLA
DEVAMINI OKU