Ben seni hiç sevmedim ki
Ben seni hiç sevmedim ki
Seni tanımaya çalıştıkça, kendimi tanımayı sevdim
Kalabalıklarda yürürken ayak seslerini
Toplu taşıtlarda yolculuğu
İnmem gerektiğinde ise durakları sevdim
İlk karşılaştığımızda güneşi sevdim gözlerinde
Aydınlığı sevdim cemaline erdikçe
Ve korkularımı yendim seni düşündüğümde geceleri
Olmayan perdelerimi sevdim araladıkça
Yıldızları sayarak kırık cam pencerelerimde
Gözlerini avuçlamayı sevdim dolunayın denize düşmesiyle
Ben seni hiç sevmedim ki
Aşkı özledikçe
Aramızda uzayıp giden mesafeleri sevdim
Seni her düşündüğümde ertelenen kavuşmalarımızı
Bu son dediğimde ise yeniden beklemeyi sevdim
Sabırsızlığı aşka adayıp,
Yeniden beklemeyi öğrendim seninle
Ve sabrımı sevdim gecikmiş gelmelerinde
Ben seni hiç sevmedim ki
Üstümü örtmeye bir bez parçası bulmamışken henüz
Düşlerimde seninle örtünmeyi sevdim
Kaldırımlar boyu baş koyarken yastığa
Kollarıma seni sarmış gibi
Caddeler boyu uzandığım asfaltları sevdim
Ben seni hiç sevmedim ki
Bir gün kavuşma umuduyla heyecanlarımı sevdim
Sokaklar arası çöp kırıntılarını toplarken
Hayaline daldığım sofra kuruşunu
Ve üşüyen ellerimi avuç avuç ovaladıkça
Ismarladığın sıcak çorbanın kaşık sesini sevdim
Ben seni hiç sevmedim ki
Parmaklarımın arasına tutuşan kömür parçaları ile
Bir ressam edasıyla taşlara resmini çizmeyi sevdim
Rıhtımlar boyu yürürken yırtık ceketimle
Adını sayıkladıkça şairleşmeyi sevdim
Ve seni beklemeyi sevdim buluşma noktalarında
Ben seni hiç sevmedim ki
Seni sevdikçe, kendimi tanımayı
Ve kendimi tanıdıkça, hayatı öğrenmeyi sevdim…